Hayata kızgın, küskün ya da daha kötüsü ondan hiçbir şey beklemeyen bir yetişkin. Diğer tarafta ise içindeki meleğe seslenen bir yunusla arkadaş olan o yunusla ışık olmaya çalışan bir çocuk. Kayıp bir yaz düşünün tüm sırların orada saklandığı. Işığın karanlıkta yol bulmaya var olmaya çalışmasını izleyin bu kitabı okurken. Siz de hissedin. Kitaptaki Ömer olun ya da rüyasında gördüğü bir güle aşık olacak kadar safça seven o Ahmet olun. Katillerini bile affedecek kadar ışık olmayı, bir olmayı birlikte olmayı isteyen birinin yerine koyun kendinizi. O zaman bu kitabı hakkıyla okuyabilirsiniz. Dünya çapında bir çok dile çevrilmiş olan bu kitabı okurken çok duygulandım.
Açıkçası Serdar Özkan deyince kitaba bir tereddütle yaklaşmıştım.Onu Paulo Coelho, Richard Bach hatta Saint Exupery ile karşılaştırmalarına şaşırıyordum. Onlar gibi usta kalemlerle piyasaya yeni çıkmış bir yazarı nasıl bu kadar kolay karşılaştırabilirlerdi. Yıllar boyu erteledim onun kitaplarını okumayı ancak daha sonra kitaplardan anlayan bir arkadaşım onun kitaplarını okumaya başladı. Sürekli kitapları anlatıyordu ve ne kadar sevdiğinden bahsediyordu. Bana üç kitabını da hediye etti. Bende onun davetine icabet ettim ve okumaya başladım. Ön yargılarımın ne kadar yersiz olduğunu anladım. Kitap çok başarılıydı. Kitaplardaki simgesellik dozundaydı. Hikayede gereksiz uzatmalar yoktu. Simgeselliğine rağmen dilinde abartı bir şiirsellik yoktu. Hikayede tuhaf bulduğum yerler olsa da geri çekilip bütün olarak baktığımızda piyasadaki kitapların birçoğundan daha başarılı ve daha ruha hitap eden bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Kayıp Gül ile çok satanlar listesine oturan yazar 2002'den beri tüm zamanını romanları için harcıyormuş. Dünya'nın en önemli haber kuruluşlarında kitap "Türklerin Küçük Prensi" olarak geçiyordu. Serdar Özkan aldığı Psikoloji eğitiminden dolayı mı yoksa doğuştan gelen bir yazarlık yeteneğinden mi bilmem ama karakterlerin ruh halleri bu kısacık hikayeye güzel bir şekilde yansıtılmış. Yazar umarım ilhamını hiç yitirmez diyor ve size de kitabı okumanızı tavsiye ediyorum.
No comments:
Post a Comment