Uzun zamandır elimde tabiri caizse sürünen "Mülksüzler" sonunda bitti. Bir yandan yeter artık bir kitap iki hafta sürünür mü derken bir yandan da bitmesinden hiç hoşlanmadım. Ayrılmaktan hoşlanmadığım kitaplardandı. Bir de sonundaki bir yarım kalmışlık hissi. Beni her zamanki gibi sinir etmedi. Tatmin edilmemiş meraktan çok okuyucunun inisiyatifine saygı duyulmuş gibiydi. Kitaptaki her şey gibi sonu da ruhuna uyuyordu.
İki haftada okudum deyince insanların gözü korkmasın kesinlikle. Kolayca ve kısa sürede okuyabilirsiniz. Ben sistemin kölesi olmuş bütün yetişkinler gibi günde on saat çalıştıktan sonra evde de kpss mesaisi yapıp bir yandan da ev işleri ile uğraştığım için sayfa sayfa ancak okuyabildim. Kitabın yarattığı anarşizm içinde böylesine keyifli bir kitabı bile tadını çıkara çıkara okuyamadıktan sonra nerede hayatın anlamı, nerede özgürlük gibi düşüncelere kapılmış durumdayım. :) Ancak dediğim gibi kitabı gönül rahatlığı ile okuyabilirsiniz. Karamsarlığın değil, umudun, düşünmenin, kendine gelmenin romanı aslında.
Kendini iyi bir okur sayan biri olarak yazarı daha önce duymamam, tanımamam pek mümkün değildi tabi. Ursula Le Guin okumadan ölmüş olsam üzülürdüm kesinlikle. Ancak ilk kez okuyorum kendisini. Zirveden mi başladım bilmiyorum. "Mülksüzler" her türden insanın okumak istediği, her tür okuyucudan tavsiyesini aldığım bir kitaptı. Yazarı değerlendirirken zekasına mı, bilgisine mi, yazma yeteneğine mi hayran olsam bilemedim. Kesinlikle üçünde de ileri düzey. Tabi bir de yaratıcılığı, kesin temellerle sağlamlaştırılmış, gerçekçi kurguyu da eklemek lazım. Bu kadar bilgili, keskin bir zekadan, keskin bir ütopya, keskin bir bilim kurgu. Her okurun hayali diye düşünüyorum. Bilim kurgunun heyecanı ve yaratıcılığı, ütopyanın düşündürücü silkeleyişi, edebi yetkinlik, farklı bakış açılarının tarafsız sunuluşu, felsefe ve bilim. Katman katman olan romanda herkes için bir şeyler bulmak mümkün ve bulunacak şeyler de hiç bitmeyecek hissi uyandırıyor.
Tam kitabın sonuna gelmiş Urras ve Anarres'e alışmış, kendi ahlaki yönümüzü sorgularken yazar bize Arz'ı, Hain'i veriyor. Yeniden düşün diyor ama asla empoze etmiyor, savunmuyor. Sanırım mülksüzler hakkında sayfalarca yazabilirim. Ama yazmayacağım. Benim yazdıklarımın değil kitabın okunmasını tercih ederim. Ve başka ruhlardaki tezahürlerini de görmekten zevk alırım. Ben okumaktan keyif aldım. Aynı keyfi bulabileceğini düşünen herkese de şiddetle tavsiye ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder