Kalbimin Ses Telleri - Özge Uzun

Kitapçıda gezerken gördüğüm "aaa acaba alsam ben yazdım diye yutturabilir miyim?" tepkisine meylettiğim kitabı dün bir arkadaşım hediye etti. Ben de hemen bugün başladım, bitirdim, bir de üzerine hemen yazayım dedim.
Zaten yüz elli sayfa kadar ki içinde bol bol şiir ve şarkı sözü de olduğundan iki saate kalmadan bitiyor. 

Sus Be Kadın! - Ayşe Gizem

Ayşe Gizem'in Sus Be Kadın'ı okuduğuma pişman olmadığım bir kitap. Her ne kadar yer yer bunu kendime niye yapıyorum diye düşünmüş olsam da. Kadınları anlamakta, insanları anlamakta, ilişkileri anlamakta en önemlisi kendimi anlamakta faydası olduğunu düşünüyorum. Özellikle de kadınlar hakkında yanlış inançları olduğunu düşündüğüm arkadaşlarıma tavsiye ettim. :) Ama kitap beni üzdü de aynı zamanda. 

En Yakın Arkadaşımın Kızı - Dorothy Koomson

Bilenler bilir benim gönlümün kraliçesi Jodi Picoult'tur. Bu değişmedi tabi. Ama Dorothy Koomson'u  onunla karşılaştırabilecek kadar sevmiş olmam bemin için ne kadar değerli bir yazar olduğunu anlatmaya yeter. 

Beyaz Kale

Orhan Pamuk'un bir romanı hakkında yorum yazacağımı fark ettiğimde biraz gerildim açıkçası çünkü kendisi hepimizin bildiği gibi Nobel ödüllü bir yazar. Bazı insanlar onun yazdığı alışveriş listesinin bile bir edebi değeri olacağını düşünüyordur muhtemelen. Orhan Pamuk yaklaşık yirmi iki yaşına kadar resim yapmış ve ileride de resim yaparken düşlemiş kendini ancak üç yıl mimarlık okuduktan sonra ne ressam ne de mimar olamayacağını anlayarak okulu bırakmış. Ardından İstanbul Üniversitesine giderek gazetecilik okudu. Benliğini bularak romancı olmaya karar verdi ve yirmi üç yaşından sonra kendisini eve kapatarak roman yazmaya başladı. İlk romanı Cevdet Bey ve Oğulları 1982'de yayınlandı ve ilk ödülü olan Orhan Kemal ve Milliyet Roman ödüllerini aldı.