Gül Yaprağı Kumsalı - Dorothy Koomson

Bu harika kadın gitgide en sevdiğim yazarlar listesinde yükseliyor. Jodi Picoult'tan sonra aynı tadı, derinliği, Düşündürücü ikilemleri verip aynı zamanda bu kadar sürükleyici romanlar yazdığını gördüğüm ikinci yazar. İnsanlar ya derin, edebi muhteşem mesajları ve dili olan bir klasik ya da dili zayıf, derinliği zayıf ama kurgusu ve sürükleyiciliği iyi kitaplar yazacak diye bir kaide yok. Bu iki kadın bunların her ikisi de olabileceğinin kanıtı. 

Süreya Kuaför Salonu - Şebnem Burcuoğlu

Şebnem Burcuoğlu sevdiğim bir yazar. Ancak bazı kitaplarında tam anlamı ile formunda olmuyor. Bu kitabında Çevrimdışı Aşk'ta olan eksiklikten kurtulmuş gibi görünüyor. İnsanı eğlendirirken düşündüren, bir yandan fikirlerini söyleyen ancak işin eğlencesini kaçıracak kadar da derine inmeyen bir yazar.

Bugünü Yaşama Arzusu (Schopenhauer Tedavisi) - Irvin D. Yalom

Yalom henüz iki kitabını okuduğum bir yazar. Bir psikolog olarak kendisini senelerdir tanıyor olmama rağmen ihmal etmiştim. Günübirlik Hayatlar zaten basit düzeyde yazılmıştı ve ben varoluşçu terapi hakkındaki ön yargımı kolay aşamadım. Ancak Bugünü Yaşama Arzusu muhteşemdi. Tam da ihtiyacım olan zamanda çıkıp geldi, yeni bir bakış açısı sundu. Varoluşçu Terapi konusunda hala şüphelerim olsa da grup terapisi konusunda aydınlandım. Yazarın kurgusal metinlerde ve ders kitaplarındaki ustalığının farkına vardım. 

Terapi Defteri - Deniz Bolsoy Erdem

Kitabı satın almaya karar vermemin sebebi bir psikolog olarak alanda kendimi geliştirmemi sağlayacak kitaplar arayışımdı. Yazarın klinik psikolog olaması bana yeterli geldi ancak eğer içeriğinin sosyal medya tarzı kısa özlü sözlerden oluştuğunu bilseydim kesinlikle satın almazdım.

Benden Önceki Kadın - Dorothy Koomson

Uzun süre ara verdikten sonra böyle harika bir kadının kitabı ile döndüğüm için mutluyum. Yazmaktan keyif alacağım. Jodi Picoult'tan sonra en sevdiğim roman yazarı sanırım. En azından bu türde. Yazarın psikoloji eğitimi aldığını okuduğumda şaşırmadım. 
Kitap gerçekten duygusal. Öyle ağlatan türden değil, daha ince, daha dokunaklı, daha derin. Eve karakteri özellikle hayran olduğum bir karakterdi. Libby de güçlü olmasına rağmen her iki kadının da Jack'te hayatlarını tehlikeye atacak kadar ne bulduğunu anlamakta zorlandım.

Son ve Ötesi - Patrick Ness

Son ve Ötesi kitabını tek kelime ile tanımla deseler orijinal dedim. Biz, Ölümlüler'i pek beğenmemiştim. Anlaşılan yazarı okuyanların çoğu Vahşetin Çağrısı ile kendisine hayran kalmış Biz, Ölümlüler'i pek beğenmemiş. Eksikliklerinin yanında harika mesajları vardı tabi. O harika mesajları Son ve Ötesi'nde de kendisini gösteriyor. Yazarın kitaplarından alınacak çok ders var, düşünecek çok şey var. Zaman zaman anlayamıyorsunuz. Aslında gayet açık ama kaçırılan bir şeyler varmış gibi geliyor. Ben öyle hissettim.

Vakıf Üçlemesi - Isaac Asimov

Tüm zamanların en iyi serisi ödülü almış kitaplar için ne diyebilirsiniz? Benim aklıma hem çok şey geliyor, hem de hiç bir şey gelmiyor. Kusursuz denemez. Öyle bir kitap yazılabileceğini sanmıyorum. Bu kusursuz bir insan olabileceği anlamına gelirdi. Ama kitaplar olması gerektiği gibi, ne bir gram eksik ne bir gram fazla. Seri aslında 7 kitaptan oluşuyor. İnternette okuma sıralaması ile ilgili değişik fikirler mevcut. Ancak ben daha yanda gördüğünüz üçünü okuyabildim. Devamı için de sabırsızlanıyorum.

Karanlığın Sol Eli - Ursula K. Le Guin

Mülksüzler'den sonra sabırsızlanarak okumak istediğim bir Le Guin kitabıyla karşınızdayım. Kitabı okurken zaman zaman yazarın hayatta olmadığını hatırlayıp hüzünlendim. Böyle insanlar olmadan dünya çok daha kötüymüş gibi hissediyorum. 

Kaybolan Düşler Senfonisi - İbrahim Yusuf Pala

Öncelikle yazara teşekkür ediyorum kitabı gönderme inceliğinde bulunduğu için. Kitap hakkında değişik fikirlere sahibim ve bunlar sürekli çelişiyor kafamda. 
İlk önce şiirden hoşlanmadığımı ve şiir tadında yazılmış hikayelerden neredeyse nefret ettiğimi belirteyim.Yine de yazarın dili fena değildi. Yapmacıktan çok özgün bir havası vardı. Bu kadar süslü cümleler kurup bunu başarmak zordur.

Bunaltı - Burak Parmaksız

Bunaltı için değişik fikirler çelişiyor kafamda. Yeraltı edebiyatına alışık insanlar için türünün en iyilerinden sayılmaz ancak yeni başlayanlar için (hem yazarı hem okuyucuyu kastediyorum) gayet iyi. Kitapta sevdiğim şeylerle sevmediğim şeyler neredeyse kafa kafaya diyebilirim.
Adından da anlaşılacağı gibi kitap insanda bir bunaltı yaratıyor. Ama kötü anlamda değil.

Sıfır Noktasındaki Kadın - Nevâl es-Saadavi

Sıfır Noktasındaki Kadın'ın yorumlarını okumuştum internette. O günden sonra ne zaman bir kitapçıya girsem gözlerim aradı ama bulamadım. Niye bir görevliye sormadım? Kendim görmek, bulmak, keşfetmek istiyorum sanırım kitapları. Ve en sonunda 10. Kocaeli Kitap Fuarı'nda satın aldım. Daha kalın bir kitap bekliyordum. Başladığımda dilini de garipsedim ama Firdevs ile tanıştığım an her şey değişti. 

Mülksüzler - Ursula K. Le Guin

Uzun zamandır elimde tabiri caizse sürünen "Mülksüzler" sonunda bitti. Bir yandan yeter artık bir kitap iki hafta sürünür mü derken bir yandan da bitmesinden hiç hoşlanmadım. Ayrılmaktan hoşlanmadığım kitaplardandı. Bir de sonundaki bir yarım kalmışlık hissi. Beni her zamanki gibi sinir etmedi. Tatmin edilmemiş meraktan çok okuyucunun inisiyatifine saygı duyulmuş gibiydi. Kitaptaki her şey gibi sonu da ruhuna uyuyordu.

Tıkanma - Chuck Palahniuk

Yazarın okuduğum kitabı değil ama ilk aklıma geleni. :) Chuck Palahniuk yüzde bir gülümseme bırakacak yazarlardan değil ama ben gülümsüyorum. Daha önce Ölüm Pornosu'nu okumuş ve çok beğenmiş biri olmama rağmen okurken zorlanmıştım. Yeraltı edebiyatının mükemmel örneklerinden biri olsa dahi Tıkanma kadar sürükleyici, akıcı bulmamıştım. İnsan Tıkanma'da kendinden daha fazla şey buluyor. Ölüm Pornosu kadar vurucu olmasa da çok daha fazla beğendiğimi, okurken neredeyse tadını alabildiğimi söyleyebilirim.

Ayrılık Vakti - Jodi Picoult

Jodi Picoult en sevdiğim üç yazardan biridir. Hatta belki en sevdiğimdir. Bir gün yazmak istediğim kitapları benden çok daha önce, benim yazabileceğimden çok daha muhteşem bir şekilde yazmıştır. Bu hanımefendiyi gerçekten tanımak isterdim. Dünya böyle insanlar sayesinde güzel.

Tatlı Yangın - Jamie McGuire

Aslında yazarın daha önce başka kitaplarına yazılar yazdığım için Tatlı Yangın'ı es geçecektim. Diğerleri kadar bayılmadım da sanrım. Biraz da ondan. Ama sonra haksızlık etmemem gerektiğine karar verdim. Yazar hakkında kitabın dili hakkında falan yazmayacağım. Kendimi tekrar etmek istemiyorum. Kitaba o kadar da bayılmamamın sebebi Ellie. Diğerleri kadar masum bir karakteri olmadığından değil. Masumiyet aramadığım gibi klişelerin dışına çıkan kahramanları da seviyorum. Alkolik bir esas kız tam da istediğim şey olabilirdi.

Aramızdaki Uçurum - Samantha Young

Samantha Young sıkıntılı zamanlarda, yorulduğunuzda, ümitsizliğe kapıldığınızda kısa bir mola, nefes alacak bir liman. Bir günde okuyorsunuz, tamamen hikayenin içine giriyor, geri kalan her şeyi unutuyorsunuz. Ve İndia'nın dediği gibi mutlu sonlar olmasa da kesinlikle doğru bir son buluyorsunuz. Duygusal da olsa, dram da olsa en sonunda umudu görüyorsunuz.

Çevrimdışı Aşk - Şebnem Burcuoğlu

Bu kadına bayıldığımı söylemeliyim öncelikle. Türkiye'nin tam da ihtiyaç duyduğu yazar olduğunu düşünüyorum. Hafif, sade, eğlenceli ve bunlara rağmen söylemek istediği bir şeyler olan biri. Hiç bir kitabını kaçırmıyorum dolayısıyla. Ancak bu kitabından her zamanki keyfi alamadım. Yine zekice esprili olmasına, hoş bir romantiklik içermesine bayıldım ama belli bir görüşte bu kadar ısrar etmesinden hoşlanmadım.

Alışmadık Gözde Lens Durmaz - Metin Uca

Ne yalan söyleyeyim kitap sadece isminden dolayı dikkatimi çekmişti. Lenslerle başım baya belada olunca herhalde gözüme çarptı. Sonra baktım yayın evi güzel, arka kapak yazısı güzel. Ama yazarı sadece televizyondan tanıyorum. Okumamıştım daha önce yazdığı hiç bir şeyi. Böylece bir merakla aldım, dün başladım, bugün bitirdim. Kitap zaten bir kaç sayfalık bölümlerden oluşuyor. Başladığınız zaman iki saatte okuyabilirsiniz. Akıcı ve güzel bir dille yazılmış. Amaç ise tabi ki sorgulamak, sorgulatmak.

Zaman Çarkı Serisi - Robert Jordan\ Brandon Sanderson

Ne desem, nasıl başlasam? Üç buçuk aylık bir maceranın sonuna geldim. Okurken sona odaklanmış olsam da şu an en sevdiğim, gece gündüz birlikte olduğum arkadaşlarımı kaybetmiş gibiyim. Binlerce sayfa, onlarca günden sonra normal tabi.

Okuma Alışkanlığı Nasıl Kazanılır?

Takip ettiğim blogları şöyle bir karıştırırken denk geldim böyle bir yazıya. Sonra da bana en çok sorulan sorulardan biri olduğunun farkına vardım. Okuduğum yazıyı beğendim ve haklı yanlarını da gördüm ancak benim için öyle olmamıştı. (okumak isteyenler için https://buyuluayrac.blogspot.com/2018/02/kitap-okuma-alskanlg-nasl-kazanlr.html ) Her insan farklı olduğu için bu şaşırtıcı değil elbette. Ben de kendi fikirlerimi yazayım, faydasını görebilecek insanlara ulaşmayı deneyeyim dedim.

Sen Anlat Karadeniz

Uzun zamandır yazmıyorum çünkü bir seriye fazlaca takıldım ve seri tamamlanmadan yazmak istemiyorum. İş, güç, kpss derken de çok hızlı ilerleyemiyorum maalesef. Peki neden hiç adetim olmadığı halde bir Türk dizisi yazısı yazmaya karar verdim? Aslında Tv izlemiyorum ve izleyenlere de küçümseyici bakışlar atıp "Allah'ın size verdiği beyni böyle çürütmeye utanmıyor musunuz?" demekten de kendimi alamıyorum. Yargılayıcı olmak doğru da olabilir yanlış da ama bu kendime engel olamadığım bir konu. Televizyon tiksintimi benimle beraber herkes paylaşsın istiyorum.