Talebe - Tara Westover

 

950 kitabı devirdikten sonra artık eskisi gibi zevkle, keyifle neden okuyamıyorum diye hayıflanırken (ki sebepler açık aslında) karşıma Tara Westover çıktı. Hayatımın bu döneminde yılda okuduğum 70-80 kitap arasından yaklaşık 10-15 kadarından ancak keyif alabiliyor, hayranlık besleyebiliyorum. Talebe ise bunların içinde bile öne çıkıyor. 

    Kitaba başlamadan önce aylarca okumayı ertelediğim bir kitaptı Talebe. Harika yorumlar almasına rağmen dram olduğunu biliyordum ve bu uzun süre ertelememe neden oldu. Anı kitabı olduğunu ise okumaya başladıktan sonra keşfettim. Bir buçuk günde bitti. Kitabı normalde kastettiğim anlamda dram kategorisine koymak istemiyorum. Kişisel zevklerim vıcık vıcık ağlatan, ağdalı, sadece amaç olarak dramatik bir şekilde yazılmış hikayeleri okumama artık neredeyse izin vermiyor. Bunun yerine sert, vurucu, gerçekçi hikayeleri tercih ediyorum. Bu yazarın ise hiç bir şeyi dramatize etmeye çalışmadığından emin olabilirsiniz. Yazarın edebi anlamda yetenekli olduğunu düşünüyorum. Kesinlikle sıradan ya da basit değil. Ama bazı insanları kalemi kullanırken sergiledikleri muazzam yetenekleri için okursunuz. Tara Westover'ın olayı ise bu değil. Kesinlikle yetenekli ama kişiliği, azmi, zekası ve en önemlisi hikayesi o kadar etkileyici ki yazma yeteneği ikinci planda kalıyor. En azından benim için öyleydi. 

Mesleğim ve özel hayatımda Tara'nın hikayesini çok duydum aslında. Ne kadar anladım, ne kadar yardım ettim tartışılır. Yine de hep insanların bu kadar akıllı bir insan bunlara nasıl inanır, bunlara nasıl izin verir, neden kendini kurtaramaz, bırakıp gitmek neden bu kadar zor, diyerek anlamlandıramadığı yerleri açıklamayı hep istemişimdir. Artık bu duyuruya ihtiyacım kalmadı. Artık çevremdeki herkese okuması için tavsiye edebileceğim çok güzel yazılmış, çok doğru yerlere değilmiş bir kitap buldum. Kitap aile içinde yaşanan sevgi nefret çatışmasının, karmaşıklığının yanında eğitimin insan üzerindeki etkisini vurgulamakta da başarılı. Her şey eğitim demek istemiyorum. Eğitimin bazı şeyleri düzeltemeyeceğini bilecek kadar tecrübeliyim. Bunu Tyler'ın onca eğitime rağmen pasifliği üzerinden atamamasında da görüyoruz. Bazı şeyler insanın içinden gelmelidir. Azim, kararlılık, irade ve çalışmak. Yine de eğitim her şey olmasa da çok şeydir. 

Bu hikaye kendini yaratmış bir insanı anlatıyor. İçine konduğu kalıbı kabul etmemiş, yapılmış olduğu hamuru şekillendirmekle kalmamış onu bambaşka bir şeye dönüştürmüş genç bir kadının hikayesi. Onlardan binlerce var ve binlercesi daha geliyor. Ben de onlardan biri olduğumu düşünmek istiyorum ve bu kitabın okuyan herkese doğru mesajları vermesini ümit ediyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder