Yazarın okuduğum ilk kitabı ile karşınızdayım. Okuduğum tüm kitaplar için bir şeyler yazmaya zamanım yok ancak bu kitap gerçekten yazmaya değerdi.
Alper Canıgüz'ün psikolog olduğunu öğrenmek benim için ilginç oldu. Kendim de bir gün psikoloğun yanında yazar olarak da anılmak isterim. Ayrıca yazarın zeki olduğunu hissedebiliyorsunuz kitaptan. Bu da hoş bir ayrıntıydı.
Psikoloji dünyasına yapılan göndermelere, bir sınıf dolusu psikoloji öğrencisine (ve o insanlar gerçek, çoğu psikoloji sınıfında görebiliyorsunuz ), anlatılan hasta tiplemelerine, yapılan eleştirilere bayıldım.
Kitap kapağında yazıldığı gibi psiko- absürt. Güzel bir psiko-absürtlük seviyesinde hatta. Romantikliğini de bilemeyeceğim ama yer yer komikti. Okuduğuma pişman olmayacağım, yeni bir türün habercisi olabilecek bir yapıt olmuş. Yine de kendi açımdan bir şeylerin havada kalmışlığını hissettim. Bunu yazarın bilinçli olarak yaptığını düşünüyorum ama yıllardır okuduğum yüzlerce kitabın beynime kazıdığı şekliyle hikaye bir yere bağlansın, bir sonucu, bir anlamı olsun istedim. Bu da hafif bir rahatsızlık yaşattı. Hikaye iyiydi hoştu ama niye okuduk şimdi, ben mi anlamadım acaba diye şüpheye düşürdü. Olabilir ben de anlamamış olabilirim tabi. Sonuç olarak sevebileceğim yeni bir türün habercisi ancak olmazsa olmaz diyemeyeceğim bir kitap okumuş oldum. Okumayı tercih edecek olanların keyif alacağını düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder