Ayrılık Acısı ile Baş Etmek

2018 yılında yapılmış bir Peru filmi karşımızdaki. Öyle muhteşem bir yapım olmasa da hiç film incelemesi yapmama rağmen beni klavyenin başına geçirdi. Ne diyeyim demek ki yazasım varmış. 
Öncelikle bir psikolog olarak iyi ya da kötü okuduğum, izlediğim her şeyden bir şeyler öğreniyorum. Bir gün beni çok iyi bir psikolog yapacak olan şey aldığım dersler değil okuduğum romanlar, izlediğim filmler, tanıdığım insanlar diye düşünüyorum. Ya da umuyorum diyelim. Bu aynı zamanda kendimi tanıma adına da bir yolculuk.

Filmi sevmemin sebebi ayrılık acısına klasik bir romantik komedi bakış açısından yaklaşmamış olması. Romantik komedilerin ayrılık acısına buldukları çözümün yeni bir aşk olması beni deli ediyor. En son bu temada olmayan Bekar Yaşam Kılavuzu diye bir film izlemiştim ve o da gayet iyiydi. 
İkinci olarak bu dilde ilk kez bir film izliyor olsam da batmadı. Bir Tayland filmi izlemiştim en son ve bir daha izleyemeyeceğime karar vermiştim. O nedenle dilin de önemli olduğunu düşünüyorum. Oyuncular tatlıydı. Esas kız bir insanın sahip olması gereken her şeye sahipti. Gerçekten iyi bir kaç arkadaş için her şeyimi verebilirdim. O yönden beni biraz yalnız hissettirdi. En iyi arkadaşların yapması gereken her şeyi yaptılar. Yeri geldi destek oldular, yeri geldi kavga ettiler, yeri geldi yüzleştirdiler. Bol bol gözyaşı da vardı kahkaha da. 
Bu blog yazma ve birden o bloğun başarılı olması klişesi biraz rahatsız ediciydi. Esas kızın terfi almasına rağmen sevmediği işini bırakması falan. Hey sen, gerçek hayatta işler öyle yürümüyor demek isterdim ama en nihayetinde bir film. Biraz da eğlendirmesi ve fanteziye dayanması lazım. 
Ortalama bir filmdi aslında ama kötü bir günde iyi geldi ve bu önemli diye düşünüyorum. Caro'nun da dediği gibi bütün acılar can yakar, sadece farklı şekillerde. Buna benzer şeyleri hastalara çok söylüyor olsam da bazen insan anlamıyor. Kafalarındaki sesleri susturamayan bir sürü hastaya çare olmaya çalışmış olsam da gerçekten yaşadıktan sonra bakış açısı çok daha farklı oluyor insanın. Bazen de bir film, bir kitap hafife aldığımız şeylerin insanı ne hale getirebileceğini kafama sokuyor. İyi de oluyor. 

3 yorum: