Kitapçıda gezerken gördüğüm "aaa acaba alsam ben yazdım diye yutturabilir miyim?" tepkisine meylettiğim kitabı dün bir arkadaşım hediye etti. Ben de hemen bugün başladım, bitirdim, bir de üzerine hemen yazayım dedim.
Zaten yüz elli sayfa kadar ki içinde bol bol şiir ve şarkı sözü de olduğundan iki saate kalmadan bitiyor.
Arka kapak yazısını görünce çok hevesliydim zaten okumak için. "erkeklerin sevmeyeceği kitap, gerçekleri tokat gibi vuruyor" gibi ifadeler bende beklentiyi artırdı da artırdı. Sonu da hüsran oldu tabi.
Kitabı beğenmediğimden değil. Aslında yazdıkları çok doğru ve gerçek olan, katıldığım şeylerdi ama zaten yetmiş sayfaya sığabilecek bir kitabı sayfa düzeni ile oynayarak yüz elli sayfaya çıkarmışlar. Kaldı ki bölümler sadece bir kaç sayfadan oluşuyor. Tam güzel gidiyor, sadede gel, konuyu aç diyorum, bölüm bitmiş başka bir konuya geçmiş oluyor yazar. Her bölüm sanki bir şeylerin özeti gibi, biraz da muğlak.
Sonuç olarak içeriği beğendim ama tatmin de olmadım. Daha fazla bir şeyler bekledim ama o da gelmedi. Zaten gerçeklerin yüze tokat gibi vurulması gibi bir durum da göremedim. Yani genel geçer, çoğumuzun konuştuğu konularda fikir beyan etmiş. İyi de yapmış ama ortada ne bir tokat vardı ne sertlik vardı ne de bir şeylerin idraki.
Okuduğum iyi oldu, hediyemi de sevdim tabi. Sadece daha fazla bir şeyler beklemiştim. Yine bir yedi puan veririm. Uzun kitaplardan sıkılanlar için de hoş olur, tavsiye ederim.
Güzel bir paylaşım olmuş 👍👏😊
YanıtlaSilTeşekkürler 😁
YanıtlaSil