Yeni bir Anita kitabı okumak büyük bir mutluluk ve ben bu mutlulukla yeni bir yazı yazmak istedim. Aslında seri hakkında yazılmış bir yazım zaten var ama özellikte bu kitaptaki yazım ve basım hataları beni o kadar kızdırdı ki yazmak istedim. Ufak tefek şeyler dikkatimi çekmez zaten ama bu kadar sevdiğim, beklediğim bir seride dahi dikkatimi çekebilmesi için bir kaç ufak tefek hatadan çok daha fazlası olması gerekir.
Artemis bu sefer işini baştan savma yapmış ve seri kitaplar konusunda yavaşlığı ile bilinen bir yayınevi için baştan savma iş yapmanın mantıklı olmadığını düşünüyorum. Benim gibi düzenli okurlar için bir süre sonra favori yayınevleri oluşuyor ve yazarın yanında bunlara da güvenmeye başlıyorsunuz. Artemis'in daha özenli olması gerektiğini düşünüyorum.
Kitaba gelecek olursak, her zamanki gibi bayıldım. Son bir kaç kitapta olduğunu düşündüğüm gibi bu kitapta da Anita gittikçe kendini daha fazla buluyor. Aksiyon daha fazla dolayısıyla Anita'nın metafizik yeteneklerinden çok kişiliği ön planda. Böyle olmasını daha çok seviyorum. Metafizik saçmalıklar azalınca cinsellikten boğulmak yerine daha makul seviyelerde cinsellik ve daha çok aşk oluyor. Bu da tabi artı puan. Belki en büyük artı puan kitapta Richard'ın olmaması ve artık insanı gıcık eden Asher'ın gönderilmesiydi. Anita'nın niye sevdiğini anlayamadığım tek karakter Asher sanırım. Yani Richard'dan da neredeyse nefret ediyorum ama en azından onu sevmesi mantıklıydı. Neyse çok ayrıntı vermeye gerek yok okuyanlar görecekler zaten. Dolph'un akıllanmasına sevinirken Larry'nin beni üzdüğünü belirtmeliyim ve de umarım yakın zamanda Edward'ı da görmeyi ümit ediyorum. Tabi bu metafizik arasından hoşnut olsam da uzun süre böyle devam edemeyeceğinin de farkındayım. O kısımlarda da farklı bir tat var tabi. Ben seriye komple bayılıyorum ama artık Anita daha kontrollü ve kendinden emin. Umarım böyle devam eder ve umarım yakın zamanda serinin yeni kitaplarını görebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder